Based on a true story

Karşımda gözlerini bana diken bir kız. Kafamı kaldırıyorum, bana bakıyor. İndiriyorum, yine bakıyor. Dışarı bakıyorum, hala bakıyor. Başka yere bakarken, gözün aslında gördüğü o açı var ya, ordan kızı kesiyorum, hala bakmakta. Camdaki yansımasından kontrol ediyorum, gözü hep bende. Zaten oturduğu yere de bana bakarak slow motion bir şekilde yerleşti. Oturduktan sonra "burası pastırma kokuyor" dedi. Bana dedi. "evet" dedim. Öğlen pastırma falan yememiştim. Bak şimdi kaldırdım kafamı, yine göz gözeyiz.

...

Şimdi ayakkabılarımız çarpıştı. Ben geri çektim ayağımı, o çekmedi.Pür dikkat bana odaklandı. Sanırım çıkışta dövücek.

...

Kız uyudu. Ama maskülen bir edayla. Bacak kabadayıvari bacak üstünde, kollar kenetlenmiş, kafayı yana salmış. Çıkışta dövmesin, canımı yesin.

...

Kız bir anda doğruldu, aynı anda benim tüylerim de. Şekerlemesinin ortasında canı çay çekmiş. Neyse yavaştan tedirginliğim geçti. Çayı aldı, ama tekrar uyudu. Ruh hastası. Çay hala öyle duruyor, kız hala öyle uyuyor...

...

Kız kalktı, bir bana baktı, bir çaya baktı. Vapurda bir gerilim filmi havası. Şekerleri koymadan çayı karıştırmaya başladı. Sanırım yeniden korkuyorum. Bir yudum alıp uyumak nedir? Bu nasıl bir manyaklık eşiğidir?

...

Bir de bunların üstüne Camper giymesi. Fıttırmam 11. dakika itibariyle an meselesi.

...

Kız kalktı, gemi yanaştı. Kız doğruldu, biraz daha, biraz daha... Yazdıklarımı okumaya çalışıyor tam olarak şu an. Bilin ki kız dövdü beni, bunları bloga yazamadıysam.

0 yorum: